15 Mart 2009 Pazar

Bir Yudum Hikaye "TÜRK OLMAK"


Aslında çok şeydir, Türk olmak. Türk olmak, Osmanlı’nın borcunu ödemektir. Hovarda babanın borçla yaşayan evladı gibi. Kosova’da ve Bosna’da, Batı Trakya’da ve Makedonya’da bilmem kaç asır geçmişte kalan meselelerin hesabını vermektir. Türk olmak - Kıbrıs’ta, - Hocali’da, - Anadolu’da ve Balkanlar’da soykırıma uğrayıp karşılığında yapmadığın soykırımla suclanmaktır. Türk olmak - faşist olmaktır, vatanına, milletine, tarihine sahip çıktığında… - demokrat ve cağdaş olmaktır, vatanına, milletine, tarihine sövüldüğünde… Türk olmak lisanının Avrupa’da yasaklanmasıdır ve yine Türk olmak kendini ve derdini anlatamamaktır. Avrupa’da hor görülmek Türk olmaktır, - ataların bir çok asır önce Viyana’yi kuşattiği için ve hoş görülmemektir - tabii ki - sadece kuşatıp; Napolyon gibi bütün Viyana’yı yakmadığın için. Türk olmak - Selanik’te Pontus Anıtı’nın, - Viyana’da ciğnenen yeniçeri minberinin ve - Malta’da papazın üzerine bastığı Türk bayrağı heykelinin önünden geçmektir. Türk olmak zordur, çetindir ve eziyetlidir. - Üç kıtadan dönüp, bir küçük yarımadada misafir muamelesi görmektir. - Sayısız imparatorluk kurmak Türk olmaktır, - aynı zamanda sayısız imparatorluk yıkmak da Türk olmaktır. Türk olmak - Arabaya koşulan ilk atın vatanında, - ilk yazılı antlaşmanin imzalandığı yurtta, - yazının bulunduğu, - paranin icat edildiği - her metrekaresinden bereket fışkıran bu yurtta, kalkınmak icin yabancı sermaye beklemektir. Türk olmak; - Truva’dan bu yana, - Sümer’den bu yana serpilerek gelse de, - tarihten eski bu topraklarda, - bütün zamandan damıtılarak gelen yüksek değerlerine rağmen, bir haftalık hafiza ile yaşamaktır. - Doğu Roma’yi da - Batı Roma’yi da yıkıp, yeni Roma olan AB’ye girmeye calışmaktır, Türk olmak. Türk olmak, - Mostar’da köprüdür, - Kerkük’te kaledir, - Istanbul’da Kızkulesi’dir, - Anadolu’da buğdaydir, - Çukurova’da pamuktur, - Ege’de tütün, - Karadeniz’de fındık, - Trakya’da ayçiçeğidir. Türk olmak - Çanakkale’de ölmektir. - Çanakkale’de ölmeden önce düşmana su vermektir, - onun yaralısını sırtında kendi hastanesine taşımaktır. - Düşmanın ardından rahmet okumak, - kanlısından helallik almaktır. - Sabahları odana rahmet dolsun diye, cami açmaktır. - Kar yağdığında kayak yapmayı değil, evsizleri düşünmektir. - Balkon köşesine kuşlar icin, kışın ekmek kırıntısı, yazın su koymaktır. - Yağmura rahmet, - kara bereket diye bakmaktır. Türk olmak, - harap bir ülkede, - zengin ülkelerin müstemlekesini reddedip, - tahtadan kılıç ve ipten üzengi ile, - paylaşacak ve sahiplenecek tek varlığı fakirlik olmasına rağmen, - yedi düvele meydan okumaktır. Türk olmak - askere davul-zurna ile uğurlanmaktır, - belki de dönmeyeceğini bilerek. Türk olmak, - annenin şehit oğlunun ardından ‘Bir oğlum daha olsun, onu da vatan icin göndereceğim.’ demesidir. - Babanin gözyaşlarını tutarak, tabutuna son kez dokunurken ‘Vatan sağ olsun!’ demesidir. Türk olmak - ‘Türk çayında radyasyon olmaz!’ yalanları ile, - ‘Gusül abdesti alana AIDS bulaşmaz!’ dolanlari ile yaşamaktır. Her hükümetin - enkaz devraldığı, ama - asla ardında enkaz bırakmadığı ülkede olmaktır. Türk olmak, - ecdadın yaşadığı kıtlıktan dolayı, çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir. - Ayni nedenle Türk olmak, yemeği ziyan etmekten korkmaktır. - Göz hakkına, diş kirasına saygıdır. Türk olmak. - Evindeki bir kap aşın yarısını Tanrı misafirine vermektir. - Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır Türk olmak. Türk olmak, - milli maçta ağlamaktır. Türk olmak, - aşkını ölesiye sevmektir. - Sevdiceğinin elini bir kez tutamadan, toprağa girmektir. - En güzel aşk şiirlerini yüreğinde hissetmektir. Eşkiyaya türkü yakmaktır, Türk olmak. - Milletine sövmektir, ama başkasına sövdürmemektir, Türk olmak. Türk olmak - Yunus’u bilmektir, - Aşık Veysel’i sevmektir. - Mevlana’yi, Haci Bektaş-i Veli’yi ve Hoca Yesevî’yi tek bir satırını okumasa da yüreğinde taşımaktır. Türk olmak, - saz çaldığında, - ney üflendiğinde, - kös dövüldüğünde ve kaval çaldığında, - yüreğinin derinlerinde bir sızı sezmektir, bir de Yemen Türküsü’nde… - Hayatın sana verdiklerine ‘Nasip’, - vermediklerine ‘Kısmet’ demektir. - Her işin ‘Hayırlısına’ inanmaktır ve - ağlamamak icin çok gülmekten çekinmektir. Türk olmak, - Asya’da batılı, - Avrupa’da doğulu diye tepki görmektir. Irk sözünü bilmeden yaşamak, yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevmektir. - Magazin programlari ile dizilerin arasina sıkışsa da, - silkinip üzerindeki ölü toprağını atabilmektir. Türk olmak, - mahalle maçı için ayni saatte, on kişi buluşamazken, milyon kişinin bir araya gelmesidir. - Tavla oynarken bile kavga ederken, milyon kişinin kavga etmeden gösteri yapabilmesidir. Türk olmak, - buhran zamanında Arjantin’de de mağazalar yağmalanırken, - daha ağır buhranda sıraya girerek, sorumlusuna en ağır cezayi tek bir cam kırmadan sandıkta kesmektir. Türk olmak - en zayif gününde bile dünyaya meydan okumak, - en dertli gününde bile her ufunetin bir şafakta biteceğini bilerek tevekkül göstermektir. Zor iştir Türk olmak. Türk olmak - Anadolu’da her düşen yağmur damlasına hamdetmek, - her çıkan başak için şükretmektir. Türk olmak, medeniyetler mezarlığı Anadolu’da dik durabilmek ve Büyük Önder ATATÜRK'ün kurduğu Cumhuriyeti iLeLebet Payidar kıLıP NE MUTLU TÜRK'ÜM diyebLmektir...





Hiç yorum yok: