30 Ocak 2009 Cuma

Ölen Sevgili Duygusal Bir Hikaye Dinle



Sabah uyandiginda midesinde bir yanma hissetti. Yanmanin nedeni aksam yedikleri degil,uyanir uyanmaz bugün yapacaklarinin aklina gelmesiydi. Bugün 2 yildir götürmeye çalistigi bir birlikteligi bitirecekti.
Aslinda bunu yapmakta geç bile kalmisti. 'Bitmeli dedi içinden, her Gün bu tatsiz uyanis bitmeli.' Genç adam bunlari düsünürken surati sekilden sekile giriyordu. Süratle giyinerek disari çikti. Bugüne kadar hiç bekletmemisti onu, simdi de bekletmemeliydi. Istanbul, soguk ve yagmurlu bir Nisan ayi yasiyordu. Genç adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi; 'Bulutlar bizim yasayacaklarimizi biliyor. onlar bile agliyor halimize...'
BULUSMA VAKTI... Artik Kadiköy iskelesindeydi. Birkaç dakikalik beklemeden sonra karsidan kiz arkadasinin geldigini gördü. Simdi midesindeki agri daha da artmisti.
Besiktas'a geçtiler. Yolculuk sirasinda hiç konusmadilar. Genç kiz, sevgilisinin bu durgunluguna anlam verememisti. Nereden bilecekti bugün ayrilik çanlarinin çalacagini...
Besiktas'a geldiklerinde bir cafede oturdular. Genç kiz anlamisti sevgilisinin kendisine bir sey söylemek istedigini. 'Bana birsey mi söylemek istiyorsun' diye sordu. Genç adam, gözlerini kaçirarak 'Evet' dedi. Genç kiz heyecanlanmisti, biraz da sinirlenerek 'Söylesene, ne diye bekliyorsun' dedi. Genç adam içini çektikten sonra 'Sence biz nereye kadar gidecegiz?' diye sordu. Genç kiz, 'Bunu sorma geregini niye duydun?' diye yanit verdi. Genç adam söze basladi... ''Birkaç Ay önce aksam 23:00 civarinda sana Telefon açip senin için yazdigim siiri okumak istemistim. Sen bana 'Sirasi mi simdi canim yaa, isin gücün yok mu?' demistin. Biliyormusun o an nakavt olan bir boksör gibi hissettim kendimi. Özür dileyip telefonu kapatmistim. Daha sonra da bu siiri benden hiç istememistin. Geçenlerde hasta olup yataklara düstügümde arkadaslarimla birlikte sen de gelmis, Meralin 'Sen sanslisin, sevgilin sana bakar' sözüne Isim yok da sana mi bakacagim, annen baksin' demistin. Hatirladin mi?''
DUYGUSALLIGI SEVMEM... Genç kiz, 'Biliyorsun ben duygusalligi sevmiyorum. Hem hasta bakici gibi göründügümü de kimse söyleyemez' diye yanitladi. Genç adam güldü, 'Evet canim haklisin. Zaten olmak istesen de bu kalbi tasidigin sürece hasta bakici, hemsire falan olamazsin.' Genç adam devam etti... 'Bana simdiye kadar kaç kere sabahin erken saatlerinde güzel sözcüklerden olusan bir mesaj çektin? Hiç... Hatta günün hiçbir Saatinde çekmedin. Duygusalligi sevmeyebilirsin. Ama sen seni seven insanlari da mutlu etmeyi sevmiyorsun. Halbuki ben senin tam tersine kendimden çok insanlari mutlu etmeyi seviyorum. Seni tanidigimdan beri her sabah, her aksam, her gece yani seni andigim her Saat tatli bir mesajim vardi senin için biliyormusun? Seninle ben AKLA KARA gibiyiz.' Genç kiz anlamisti, 'Yani ne istiyorsun benden sair olmami mi?' Genç adam tekrar gülümsedi içinden. Dün gece verdigi ayrilik kararinin ne kadar dogru oldugunu düsündü.'Hayir' dedi, 'Sair olmani istemiyorum. Olamazsin da...
BIZ AYRILMALIYIZ. Ayrilirsak ikimiz için de en hayirlisi olacak.' Genç kiz sasirmisti, 'Neden ama? Ben seni seviyorum. Senin de beni sevdigini saniyordum.' Genç adam iç çekerek 'Hayir canim, sen beni sevdigini saniyorsun. Eger beni sevseydin simdi baska seyler konusuyor olurduk' dedi. Genç kizin gözleri yasarmisti. Genç adam cebinden çikarttigi mendili uzatti, genç kiz gözyaslarini silerek 'Sen bilirsin, umarim beni bir baskasi için birakmiyorsundur...' dedi. Genç adam 'Nasil böyle bir sey düsünürsün, senden baska kimse olmadi ve uzun zaman da olacagini sanmiyorum' yanitini verdi. Genç adam ve genç kiz iki sevgili olarak oturduklari Masada artik iki yabanciydilar. Birkaç Dakika sessizce oturduktan sonra Genç kiz, 'Kalkalim istersen' dedi. Genç adam 'Ben biraz daha burada kalmak istiyorum, istersen sen kalkabilirsin' diye yanitladi. Genç kiz 'Tamam o zaman sana mutluluklar dilerim' diyerek elini uzatti. Genç kizin sesi ve eli titriyordu. Genç adam, 'Istersen arkadas kalabiliriz' dedi ve birbirlerine son kez sarildilar.
"BEN DOGRU YAPTIM..." Genç adam dogru yaptigina inaniyordu. Eve döndügünde yürümekten bitap bir haldeydi. Odasina girdi. Gece bitmek bilmiyordu. Sabah erken kalkip ise gidecekti, uyumaliydi. Birkaç saat sonra uykuya dalmayi basardi. Sabah 7'de saatin ziliyle uyandi. Evden çikacagi zaman cep telefonuna bakti, mesaj ve 10 cevapsiz arama vardi. Yorgun oldugu için duymamisti telefonun sesini. Aramalar ve mesaj sevgilisindendi. Heyecanla mesaji açti, sunlar yaziyordu:
SADECE ONLARI SEVMEYI SEVDIM,HEPSINI ONLARSIZ YASADIM DA, BIR SENI SENSIZ YASAYAMIYORUM, BU ASKI TEK KALPTE TASIYAMIYORUM, SANA YEMIN GÜZEL GÖZLÜM, BIR TEK SENI SEVDIM, VE SENI SEVEREK ÖLECEGIM, ELVEDA BIRTANEM...
Genç adam sasirmisti. Onu tanidigi Günden beri ilk defa siir aliyordu ve üstelik sabahin besinde yazmisti. Heyecanla onu aradi, telefonu yabanci bir ses açti. Genç adam ''Nalan'la görüsebilir miyim?'' dedi. Ama karsisindaki agliyordu, hiçkira hiçkira hemde... 'Ben onun annesiyim yavrum, kizim bu sabah intihar etti. Gece sabaha kadar birilerini arayip durdu. Sabah odasinin isigini sönmemis görünce girdim. Yavrum kendini asmisti....'
YIGILIP KALDI... Genç adam beyninden vurulmusa döndü. Bir gün önceki mide agrisinin iki katini çekiyordu simdi. Oldugu yerde yigilip kaldi... Birkaç ay sonra iki doktor konusuyordu hastanede. Doktarlardan biri digerine karsidaki hastanin durumunu soruyordu. Doktor yanit verdi... 'Haaa o mu? Üç ay önce getirdiler. Kendisi yüzünden bir kiz intihar etmis. O günden sonra cep telefonunu elinden hiç birakmamis. Devamli bir seyler yazip birine yolluyor. Geçenlerde merak ettim. O uyurken gönderdigi numarayi aradim. Numara 3 ay önce iptal edilmis. Gelen mesajlarda bir siir var. Bu adam duygusal mi bilmem ama benim anladigim kadariyla siiri yazan çok duygusal biriymis...

"ÇEVRENIZDEKI INSANLARIN NE HISSETTIGI YA DA NE DÜSÜNDÜGÜNDEN O KADAR EMIN OLMAYIN,BAZEN BIR KALBIN, IÇINDE NELER SAKLADIGINI ÖGRENDIGINIZDE HERSEY IÇIN ÇOK GEÇ OLABILIR..."



29 Ocak 2009 Perşembe

Yılmaz Erdoğan Sana Bakmak Şiir Dinle



her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz

sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır

27 Ocak 2009 Salı

Yeliz Üçok Sen Gittin Dinle


Sen gittin
Zifiri karanlık zindan yanlızlığı
Ağır bir boşluk bıraktın geride
Gittin ve dönmeyeceksin bir daha
Haklısını gidişinde bu aşkı bitirmekte haklısın
Tek söz söyleyemedim yüzüne bakamadım
Karşında ağlayamadım eridim tükendim bittim ama
Bir türlü konuşamadım

Sonsuzlukta bir insan nasıl olur
Sesi soluğu nasıl kesilir
Elveda aşkım elveda sevgilim

Sen kendini böyle değersiz
Böyle yapayanlız hissettin mi?
Ayrılık ölüm kadar acı ve soğuk
Aynalara bakıyorum gördüğüm ben değilim
Gözlerin cehennem ateşi
Dudaklarım mühürlenmiş
Ellerim titriyor
Yüreğim kızgın demirlerle dağlandı
Yokluğunun bedeli çok ağır be sevdiğim
Hayallaerim umutların renkli dünyam elveda

Kimse farkımda değil yokluğumun
Sensiz ne hallerde olduğumu kimse bilmiyor
Anlamıyor bitip giden bir aşkın kederini
Düne kadar en acısı mutluluğun
Ayaklarımın altından kayıp gidiyordu toprak
Denizlerin, ovaların üzerinde uçuyordum ben
Güneş kadar yakındı bana aşk
Güneş kadar sıcak ve parlak




23 Ocak 2009 Cuma

"Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" John Perkins


John Adams 1735-1826


Bir ülkeyi fethetmenin ve köleleştirmenin iki yolu vardır. Birisi kılıçla diğeri borçla. Biz ekonomik tetikçiler küresel imparatorluğun yaratılmasında gerçekten sorumlu olanlarız ve birçok farklı şekilde çalışırız.


John Perkins Cahs.TçMain Eski Şef Ekonomisti "Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları" kitabının yazarı


Belki de en sık kullanılanı, öncelikle şirketlerimize uygun kaynakları olan ülkeleri bulur ve gözümüzü üztlerine dikeriz, petroş gibi. Ardından Dünya Bankası veya onun kardeşi başka bir organizasyondan o ülkeye büyük bir kredi ayarlarız. Fakat para asla gerçekte o ülkeye gitmez. Ülke yerine o ülkede projeler yapan kendi şirketlerimize gider. Enerji santralleri, sanayi alanları, limanlar... Bizim şirketlere ilaveten o ülkedeki birkaç zengin insanın kar sağlayacağı şeyler, Bunlar toplumun çoğunluğuna yaramaz, yani bütün ülke bu borcun altına sokulur. Bu borç ödenemeyecek kadar büyüktür ve buda planın bir parçasıdır, ödenemeyecktir.


Ardından biz ekonomik tetikçiler onlara deriz: dinleyin, bize bir sürü borcunuz var borcunuzu ödeyemiyorsunuz. O zaman petrolünüzü petrol şirketlerimize oldukça ucuza satın. Ülkenizde askeri üs kurmamıza izin verin veya askerimizi desteklemek için dünyanın herhangibir yerinde Irak gibi asker gönderin veya BM seçimlerinde bizimle oy verin. Elektirik şirketlerini özelleştiririz. Sularını ve kanalizasyon sistemlerini özelleştiririz ve ABD şirketlerine veya diğer çok uluslu şirketlere satarız. Bu, mantar gibi biten bir şey ve çok tipik. IMF ve Dünya Bankası bu şekilde çalışır


Ülkeyi borca sokarlar ve bu öyle büyük bir borçtur k, ödenemez. Ardından yeniden borç teklif edersiniz ve daha fazla faiz öderler. Koşullara bağlı veya iyi yönetim talep edersiniz..Aslında bu onların kaynaklarını satmalarını sağlar.. Buna sosyal hizmetler teknik şirketleri bazen eğitim sistemleride dahildir. Adli sitemlerini sigorta sistemlerini yabancı şirketlere satarız.



22 Ocak 2009 Perşembe

Aşık mısınız? İlginç Tespit ve Gözlemler


Sesini duydugunuz anda avuçlaıinız terlemeye
kalbiniz
deli
gibi çarpmaya
başlıyorsa...
Bu aşk değil HOŞLANMAK'tır

Ellerinizi ondan çekemiyor sürekli dokunmak sarılmak istiyorsaniz..
Bu aşk değil ARZULAMAK'tır

Yaninizda bir tek o olduğu için onu istiyorsaniz....
Bu aşk degil YALNIZLIK'tır

Herkes onunla olmanızı beklediği için
onunlaysanız...
Bu aşk değil SADAKAT'tir

Size sıcak, yakın davrandığı için
onunlaysanız...
Bu aşk değil KENDINE GÜVENSİZLİK'tir

Üzülmesini istemediğiniz için onunlaysanız...
Bu aşk değil ACIMAK'tir

Ona değer verdiginiz icin hatalarını hoşgörüyorsanız..
Bu aşk değil ARKADAŞLIK'tır

Bütün gün ondan basika hiçbirşey düşünmediğinizi söylüyorsaniz..
Bu aşk değil KOCA BİR YALAN dır

Onun iyiliği için kendinizden çok şey feda edebiliyorsaniz...
Bu aşk değil YARDIMSEVERLİK'tir

O üzgünken sizin de kalbiniz acıyorsa...
İşte bu AŞK'tir
Tarif edemediginiz bir çekim yüzünden ondan bir türlü kopamadığınızı düşünüyorsanız..
İşte bu AŞK'tır
O herkese güçlü görünmesine ragmen içindeki
zayıflığı hissedebiliyorsaniz..
İşte bu AŞK tır




Yarım Kalanlara Rağmen Dinle


Söylemezdin tüm o sözleri
Görseydin en gerçek halimi
Artık önemi yok

Her yanlışta doğar bir doğru
Belkide böyle olmalıydı bu
Boşver ziyanı yok

Başka birine kendimi anlatmak
Başka birine duvarlarımı yıkmak
Başka tenlerde aşkı aramak
İnan istemem artık

Zor duramam ayakta hergün kırılıpta
Zor aşk yaşanmıyor hergün heran yanılıpta
Her güden birparça çalıyor benden
Yarım kalanlara rağmen

Yok bağırma sakın hiç şimdi alınıpta
Yok üstüme gelme hiç eskiye sarılıpta
Her acı bir günah siliyor benden
Yarım kalanlara rağmen

Söylemezdin tüm o sözleri
Görseydin en gerçek halimi
Artık önemi yok

Şimdi yaramı sarmam gerek
Aşkla aramı yapmam gerek
Kime inanmalı

Başka birine kendimi anlatmak
Başka birine duvarlarımı yıkmak
Başka tenlerde aşkı aramak
İnan istemem artık

Zor duramam ayakta hergün kırılıpta
Zor aşk yaşanmıyor hergün heran yanılıpta
Her güden birparça çalıyor benden
Yarım kalanlara rağmen

Yok bağırma sakın hiç şimdi yalınıpta
Yok üstüme gelme hiç eskiye sarılıpta
Her acı bir günah siliyor benden
Yarım kalanlara rağmen



21 Ocak 2009 Çarşamba

Sezen Aksu Gidemem Orjinal İzle


Gidemem
Bazen daha fazladır her şey
Bi eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır ki anlam

O zaman git hemen radyoyu aç bi şarkı tut
Ya da bi kitap oku mutlaka iyi geliyor
Ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor

Ama fazlada üzülme hayat bitiyor bir gün
Öyle de böyle de ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutmam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

Bi şiirden, bi sözden
Bi melodiden, bi filmden
Geçirip güzelleştirmeden dayanmak zor
Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor





19 Ocak 2009 Pazartesi

Gölge Animasyonu İzle


Bunu ilk izlediğimde bir anlam veremedim. Dikkatli izlediğimde bütün şekillerin insanlar tarafından oluşturulduğunu gördüm. Bir başlık düşündüm ve "gölge animasyon" geldi aklıma. Hakikaten güzel bir gösteri. İnsan beyninin üretkenliğinin ve yaratıcılığının sınırının olmadığının açık bir kanıtı. Sahneden nasıl göründüğünü görmeden o şekil ve hayvan silüetleri nasıl çıkıyor anlamış değilim. Muhahhak ki çok çalışılmış ve emek verilmiş bir gösteri.


Eskiten oynatan "Hacivat Karagöz" gösterileri ve "Meddahlar" aklıma geldi birden..Artık sadece ramazanlarda ve birkaç tv programında görünüyorlar. O da birkaç gün. Koskoca yılda birkaç gün...



Devrim Gözde Ergül Le Le Ela Gözlerine Dinle


Yılanlı dağı'ın başı
Yine duman oldu
Ziyarete giden yollar karboran oldu
Yiğidim evine geldi eller üstünde
Lele lele lele gülüm lele
Bir sal üstünde

Lele ela gözlerine
Kurban tatlı sözlerine
Lele lele lele gülüm lele lele


Gün batımı usul boylum kara haberini aldım
Evin barkın viran olmuş dertlere kaldım
Şimdi son kez evindesin uyu sevdiğim
Lele lele lele lele lele gülüm lele lele
Nenni sevdiğim



Lele ela gözlerine
Kurban tatlı sözlerine
Lele lele lele gülüm lele lele



Yeliz Üçok Elvan Özyurtlu Beni Unutma Düet Dinle

O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi eyy yar
Seninde başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse birgün unutma;

Ben ayağımda çarık elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Seneler sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününede rastlasa
Beni beni umutma

Hala duruyorsa o yeşil elbisen
Onu yalnız benim için giy
Saksındaki pembe karanfil genç değil
Ve bahçende yorgun bir düş görürsen
Beni beni unutma

Büyük acılarla tutuştuğun gün
Çok uzaklarda olsanda yinede gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur tanrıya kavuştuğugün beni unutma

17 Ocak 2009 Cumartesi

Yeliz Üçok Zalim Şebnem Kısaparmak Şiir


Bu şiir sanadır dinle
Dinle ki yalan yanlış
Yaşadığımız herşey yüzleşecek bu mısralarda
Bugün haber aldım senden
Defalarca carpıp nefretin kapılarını
Sokaklara vurdum kendimi
Serseri kaldırımlar ayağıma dolaştı
Yalanlarla soğuttum yüreğimi
Kahrettim kan kustum ama hep sustum

Bilirmisin kaç geceler seni düşünüp gizli gizli ağladığımı
Sen ki cellatı olmuştun hayallerimin
Umutlarımın katili ve genç bir ömrün
Acımasız azraili
Her gece çalıp rüyalarımın kapısını
Beni dirhem dirhem öldürdün

Dünyayı dar edecektim sana
Önümde diz çöküp yalvaracaktın
Bensizliğin acısı oturduğunda içine
Yokluğum ilmek olup dolandığında boynuna
İpini çekecektim... Olmadı... Yapamadım..

Bilirmisin kaç geceler seni düşünüp sana içtim
Şerefine değil sevgilim şerefsizliğine
Ben seni mi sevmişim sabahlara kadar ağlayıp kuruttuğumda gözyaşlarımı
Kimse sormadı halimi kimse acımadı bana
Şarkılarla dertleştim tek başıma
Unuttum deyip kutladığımda sensizliği
Silmek için gözyaşlarımı aynaya her baktığımda
Gözlerimle seni gördüm...

Başucuma resmini koydum
Nasılda acımasızdı bakışların nasılda zalim
Ben seni mi sevmişim
Kırık dökük bir bahar mı kalacaktı senden geriye
Ve ihanetin hiç dinmeyen sancısı
Seni benden çalacaklar mıydı
Bir kuş gibi uçup gidecekmiydin yüreğimden
Bir daha dönmeyecekmiydin.
Hangi kahpe kurşunla bitti bu mavi sevda
Ağlamak neyi değiştirirki
Herşey bitti Artık herşey bitti....

HAYALLERİMİN CELLATI UMUTLARIMIN KATİLİ
VE ZAVALLI BİR ÖMRÜN ACIMASIZ AZRAİLİ
BEYİMDEKİ TEK KURŞUNLA VURDUM KENDİMİ
ARTIK GELİP ALABİLİRSİN EMANETİNİ



Cüneyt Ergen Bilinmeyen Saati Uygulaması


.................BİLİNMEYEN SAATİ UYGULAMASI.......................
HİÇBİR VÜCUT ISISI DEĞİŞTİRMİYORSA MEVSİM NORMALLERİNİ SEVMEKTE YOK ARTIK
HİÇ KİMSEYİ SEN YAZ SAATİ UYGULAMASI
BEN KIŞ SAATİ
ORTAK BİR TAKVİMİMİZ BİLE OLMADI
SENİ 1 SAAT İLERİ ALMIŞLAR
BENİ 1 SAAT GERİ
BU ZAMANLAR YOKSA BİZE DÜŞMAN MI? .................................................. .......
' AŞKIM, AŞKIN BAŞINDAN AŞKIN'
BİLEMEM AKLIN KİMDE KALIR BİLEMEM
HATRIN KİMDE KALIR
BİLEMEM KİMLER
SENSİZ KALIR BİLEMEM
HANGİ YOL DÜZ GİDER
HANGİ YOL GÜZE GİDER BİLEMEM
AŞKLAR NİÇİN BİTER?

15 Ocak 2009 Perşembe

Ebru Gündeş Ölümsüz Aşklar İzle Dinle

Ebru Gündeş uzun zamandır beğenerek dinlediğim bir sanatçı. Kendi çizgisini koruyan ve bu çizgide kalan ender sanatçılardan biri. 2008 de çıkardığı albümden beğendiğim şarkılardan birtanesi de Ölümsüz aşklar. Bunu Tv de ilk dinlediğimde oldukça beğenmiştim. Sitemde yayınlamak ise bugüne nasipmiş.
ŞArkının Sözleri
Bu gül bahçesinde kaç günlük ömrün var
Solmadan yaşarsan şöyle bir an kadar
Koca hayat dediğin bir kaç hatıra
Bir gülle bahar gelmez baksana etrafına.

Nice sultanlar orada, kara toprak altında.
Sana mı kalacak dünya?
Hayata söven de çok, ölüme gülen de çok.
Ah bunu tatmayan yok.

Ölümsüz aşklar var da
Ölmeyen aşık var mı?
Güvenme gençliğine
Ölen hep ihtiyar mı?


14 Ocak 2009 Çarşamba

Galatasaray Bayrağı Stadı Kapladı

Türkiye'nin İLK futbol takımı Galatasaray- (1905)Dünya sıralamasında İLK On' da 1.sıraya giren İLK Türk takımı.Devlet üstün madalyası alan İLK takımUEFA kupasını hiç yenilgi almadan kazanan İLK ve TEK Türk takımıTürkiye'nin en çok Şampiyon olan takımı (15 kez)Üç yıldızı alan İLK takımTürkiye Süper Ligi'nin İLK ŞampiyonuDünya Kulüpler Şampiyonası'nda Avrupa Kıtasını temsil eden İLK ve TEK Türk takımıŞampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final'e çıkan İLK ve TEK Türk takımıİstanbul Şampiyonluğu'nu kazanan İLK futbol takımı- (1907-1908)Yurt dışında İLK galibiyet alan Türk futbol Takımı-(1911)Yurt dışında Türkiye'yi temsil eden İLK futbol takımı- (1911)Şampiyonlar ligine katılan İLK Türk takımıAvrupa'da, UEFA kupasını hiç yenilgi almadan kazanan İLK ve TEK takımBalkanlarda UEFA Kupasını kazanan İLK ve TEK takımUluslararası maçlarda kendi sahasında ardarda EN çok galibiyet alan TEK Türk takımı - 20 kezUEFA kupasını kazanan İLK ve TEK Türk takımı - (1 kez)Avrupa Şampiyonu olan İLK ve TEK Türk takımıSüper kupa kazanan İLK ve TEK Türk takımı - (1 kez)İnternet Sitesine sahip İLK Türk takımıİspanyolları deplasmanda yenen İLK Türk takımı.İspanyolları eleyen İLK Türk takımı.Bir sezonda 2 İtalyan takımını eleyen İLK Türk takımı (Milan-Bologna)Bir sezonda 2 İngiliz takımını eleyen İLK Türk takımı (Leeds-Arsenal)Avrupa maçlarında galibiyeti, mağlubiyetinden çok TEK Türk TakımıTürkiye 1. Ligi'ni na-mağlup bitiren İLK takım (1985-86)EN fazla aralıksız şampiyon olan takım. - 4 kezYerli hocayla EN çok şampiyon olan takım. GALATASARAY - 9 kezEN fazla şampiyonluk yaşayan futbolcular Bülent (8 Kez)- Suat, Arif ( 7 Kez )Bir sezonda EN fazla Avrupa Kupa maçı oynayan takım.- 18 kez (Süper kupa dahil)Avrupa'da Şampiyonlar Ligine EN fazla katılan takım GALATASARAY - 6 kezŞampiyonlar liginde EN fazla puan toplayan Türk takımı- 10 puanTürkiye Spor yazarları Kupasını EN fazla kazanan takımTürkiye Kupasını EN fazla kazanan takım -13 kezCumhurbaşkanlığı Kupasını EN fazla kazanan takım- 10 kezAvrupa kupalarında 1 sezonda EN fazla puan toplayan takım. - 17 maç 34 puanAvrupa'da, bir sezonda Avrupa kupalarında EN fazla galibiyet alan takım. - 11 kez (Süper kupa dahil)Bir sezonda Avrupa kupalarında EN fazla gol atan takım.- 35 gol (Süper kupa dahil)Deplasmanda aralıksız EN fazla yenilmeyen takım.- 40 kezBir sezonda EN fazla maç yapan takım. GALATASARAY - 59 kez (Süper kupa dahil)Avrupa Kupaları'nda EN çok tur geçen Türk takımı. Bir sezonda EN fazla maç yapan futbolcuHAKAN ŞÜKÜR - 54 maç 4697 dakikaAvrupa Kupalarında EN fazla maç yapan Türk takımı.Türkiye liglerinde bir sezonda EN fazla gol atan takım. - 62-63 sezonu 105 golTürkiye liglerinde EN çok resmi kupa kazanan takım -56 kupaAvrupa Kupalarındaki İLK Goller1.GOL: Metin Oktay -27.08.1956 (Galatasaray-Dinamo Bükreş:1-3)100.GOL: Uğur Köken -1.10.1969 (Galatasaray-Vatford:2-3)200.GOL: Mirsad Seydiç-20.10.1982 (Galatasaray - Avusturya Wien:2-4)300.GOL: Uğur Tütüneker -4.11.1992(Galatasaray - E.Frankfurt:1-0)500.GOL: Tugay Kerimoğlu 5.11.1997 (Galatasaray - Sparta Prag:2-0)400.Gol Faruk Yiğit tarafından 13.7.1996 tarihinde Kocaeli- Hibernias maçında atılmıştır.



13 Ocak 2009 Salı

Rüzgar Zifiri İzle Dinle


Bak yine uyku yok gözümde
Zifiriyim bi yerlerde
Duy geri döndü yüreğim senle
ölüm olsa götür benide..
İçtiğim şaraptı hayalin
Yakar bir sigara içerim
Dumanında bitip giderim içime seni çekerim
Sensiz kötüyüm beterim
Çıkmaz sokağın biriyim
Öksüz kaldım bitiminle.. ...






12 Ocak 2009 Pazartesi

Bilgisayar Virüsleri Nasıl Çalışır ?

Bilgisayar virüsleri çoğu Pc kullanıcısının baş belası. Bir milyonun üzerinde bilgisayar virüsünün bulunduğu söyeniyor. Bunlardan en tehlikelileride Trojen Virüsleri. Peki bu virüsler nasıl çalışır. Bizim gözümüz gibi sakladığımız bilgileri nasıl biranda kullanılmaz hale getirir. İşte bunları gösteren güzel bir animasyon yapılmış. Bilgisayarımızın virüslerle nasıl savaştığını gülerek ve ilgiyle izleyeceksiniz. Herkesin bilgisayarı virüslerden uzak olur inşallah...

11 Ocak 2009 Pazar

Vali Sinema Filmi Fragmanı

Köprü adlı TV dizisinin devamı niteliğindeki Vali projesi, özellikle enerji kaynakları üzerinden ilerleyen güncel politik güç oyunlarını ele alıyor. Denizli Valisi ve ilde uranyum araması yapan Maden Tetkik ve Arama (MTA) çalışanları, Türkiye’nin önünü kesmeye çalışan yabancı güçler ve yurtiçindeki yandaşları tarafından gelen tehditlere maruz kalıyorlar. Siyasi bir gerilim/polisiye olarak tanımlayabileceğimiz Vali, 2003 yılında hayatını kaybeden dönemin Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu’nun ölümünün ardındaki sır perdesine açıklık getirmeye çalışıyor. Bu açıdan da önemli ve dikkate değer bir film. Ama biz yine sinemasal nitelikleri üzerinde durmaya çalışacağız.
Vali gibi bir filmin daha cesur bir sinema dili olmasını bekliyor insan öncelikle. Jason Bourne filmleri ayarında olmasa bile, daha modern bir reji ile çok daha heyecan verici bir film ortaya çıkabilirmiş. Şu haliyle ister istemez TV dizisi estetiğine yakın duruyor. Daha çok yakın plan, daha hareketli bir kamera ve dinamik bir kurgu, 2009 yılında bu türün gereği sayılabilir artık. Giriş kısmındaki “İstiklal Caddesi” teftişi gibi müsamere düzeyinde sahneler de filme biraz zarar veriyor doğrusu.Senaryonun eksik olduğu kısımlar var. Bazen de fazla konuştuğu, politik entrikasını seyirci iyi anlasın diye fazla yüksek sesle dile getirdiği... Yönetmenin, Şemsi İnkaya tarafından canlandırılan acılı baba karakterinin üzüntüsünü, filme pek katkısı olmadığı halde uzun uzun kullanması ise biraz ajitasyon ile seyirciyi etkilemek için belli ki. Uzun süre televizyona iş yapmış kişilerin bakış açısı hakim bu gibi noktalarda.Ama acımasız olmaya gerek yok. Vali, bir Miras ya da Girdap değil. Tam tersine, yer yer şaşırtıcı derecede başarılı, kimi çok yerinde reji kararları içeren bir film. Dramatik olarak önemli çoğu noktada, oyuncularının yüzlerinde kalmayı tercih eden genç yönetmen Çağatay Tosun’u takdir etmek gerekir diye düşünüyorum. Bir filme derinlik katan başlıca unsurlardan birinin aktörlerin yüzleri, gözleri olduğunu iyi anlayıp bunu başarıyla değerlendirmiş.

O aktörler de Vali filminin en büyük gücü zaten. Başta Erdal Beşikçioğlu olmak üzere hemen her biri yaşayan karakterler ortaya çıkarıyor. Vali’nin karısının senaryoda yeterince değerlendirilmediğini düşünüyorum sadece. Kadro içinde dikkati çeken bir başka isim de Şebnem Dönmez. Özellikle, üstüne gide gide bir robot gibi oynayan Dönmez, şaşırtıcı ama etkili bir kötü olarak çıkıyor karşımıza. Vali, kimi ciddi eksikleri ve zaafları olan ama hepten başarısız sayılamayacak bir film. Bir de asıl kozu olan finali bu kadar kopuk ve etkisiz olmasa, çok daha övgüler düzebilirdim hakkında. Final, bir filmin herhalde en önemli kısmıdır. Ama “3 Ay Sonra” ara yazısıyla öykünün geri kalanından bile isteye uzaklaştırılan apar topar bir finalle kendi bacağına kurşun sıkıyor yönetmen. Yine de Recep Yazıcıoğlu’nun ölümü ardındaki sırların üzerine cesaretle giden, tüm zaaflarına rağmen kalburüstü bir yerli film Vali.

Kadri'nin Götürdüğü Yere Git Fragman



Kadri'nin Götürdüğü Yere Git
Şafak Sezer, Alp Kırşan, Esin Civangil, Cem Özer, Ahmet Mümtaz Taylan ve Nilgün Belgün'ün başrollerinde oynadığı "Kadri'nin Götürdüğü Yere Git" filmi, 16 Ocak'ta vizyona giriyor. İşte filmin fragmanı...




9 Ocak 2009 Cuma

Ertan Aytekin Yeminimi Bozuyorum


Bitti güvenim
Hakkın olamaz bu aşk senin
Çabam boşuna
Bitmedi yalan sözlerin

Gelmiyor içimden dur demek sana
Gönüllüyüm gidişine ah yolun açık ola
Gelmiyor içimden kal demek sana
Bozuyorum yeminimi güle güle aşkım

Ah gelemedim görmemezlikten sitemleri
Yediremedim gururuma ihaneti
Ya seni ya kendimi terk etmeli

Yeter gelemedim görmemezlikten sitemleri
Yediremedim gururuma ihaneti
Ya seni ya kendimi vuracağım çek git

8 Ocak 2009 Perşembe

Can Yücel Anladım Şiiri Dinle


Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım.
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım...
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..
Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde, ''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım...
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni afetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş...



7 Ocak 2009 Çarşamba

Avea Turkcell Vodefone Müşteri Hizmetleri



Müşteri hizmetleri bu kadar sabırlı olabilir. Vatandaş karşısındaki bayanı delirtmek için elinden geleni yapmış ve başarmış da. O telefon görüşmeleri kayıt altına alınmasa müşteri hizmetlerindeki bayanın neler söyleyebileceğini tahmin bile edemezsiniz. En komiği "benim bu telefon fazla yakıyor" cümlesiydi. Birisi size böle bir şikayetle gelse ne yapmazsınız. Telefonunda seninde konturunda hizmetininde.......

6 Ocak 2009 Salı

Can Yücel Bağlanmayacaksın Şiir Dinle


Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne. “O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.

Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki. Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin o’nu sevdiğinden…

Çok sevmezsen, çok acımazsın. Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem. Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini…

Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin. Senin değillermiş gibi davranacaksın. Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın. Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın. Çok eşyan olmayacak mesela evinde. Paldır küldür yürüyebileceksin.

İlle de bir şeyleri sahipleneceksen, Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin. Gökyüzünü sahipleneceksin, Güneşi, ayı, yıldızları…

Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak. “O benim.” diyeceksin. Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin…

Mesela gökkuşağı senin olacak. İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın. Mesela turuncuya ya da pembeye Ya da cennete ait olacaksın. Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın. Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.







3 Ocak 2009 Cumartesi

Yerin Dolmuyor Baha Deniz Seki Düet

Baha ve Deniz Seki'nin birlikte seslendirdiği bir parça. Yerin dolmuyor. Aşırı duygusal ve bir o kadar da dramatik bir kliple desteklenmiş. Klip dediysem Çinli iki gencin başından geçen olayları özet olarak gösterildiği beş dakikalık kısa görüntüler. Belkide bizim millete yakın olduğu için sempatik geldi. Bakalım beğenecek misiniz?



1 Ocak 2009 Perşembe

Hadise Düm Tek Tek 2009 Eurovision Şarkısı İzle


Hadise yurt dışında yaşayıp büyümüş yetenekli ve başarılı bir ses. Düzgün fiziği ve dinamikliğiyle herkesin ilgi odağı olmuş durumda. TRT de bunu göz önüne alarak Eurovisiyon 2009 yarışmasında Hadiseyi seçti. Hadise yılbaşı gecesi TRT ekranlarındaydı. Yeniyılın ilk dakikalarında da Eurovisionda seslendireceği şarkıyı söledi. Bence güzel bir şarkı. Biraz Türkçe sözlerde olsaydı fena olmazdı diye düşünüyorum. Bilmiyorum siz ne düşünüyorsunuz. Hadi bakalım izleyin ve yorumlarınızı paylaşın. İyi seyirler.....

Düm Tek Tek Sözleri

Baby you’re perfect for me
you are my gift from heaven
this is the greatest story of all times
we met in like in a movie
so meant to last forever
and what you’re doing to me
feels so fine

angel I wake up
and live my dreams
endlessly
crazy for you

can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back

baby i read all answers
in your exotic movements
you are the greatest dancer of all times
you make me feel so special
no one can kiss like you do
as it is your profession
feel so fine

angel i wake up and live my dreams
endlessly
crazy for you

can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back

can you feel the rhythm in my heart

can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there no minute
feels like there’s no way back
can you feel the rhythm in my heart
the beats going Düm Tek Tek
always out it like there’s no minute
feels like there’s no way back

always out it like it no minute
feels like there’s no way back
always out it like there’s no minute
feels like Düm Tek Tek