29 Ocak 2010 Cuma

Badem Bir An İçin Ümitlendim Dinle


Yüregim buz kitasi ellerim dal parcasi
Hangisi önce kirildi hangisi saglam kaldi
Cek kopar icimi saran
Kabuk kabuk yaralari
Hadi al götür icimde kalan o zehirli anilari

Yagmurum ol sulansin gözlerim
Her damlada tassin nehirlerim
Hic gitme hep kal isterim
Okyanus olsun yüregim yüregim

Bir an icin ümitlendim
Belki benim olursun diye
Yalan aski kabullendim
Yalan olsanda gel yine

Bir an icin ümitlendim
Belki beni seversin diye
Yalan aska gögüs gerdim
Rüzgarim ol es yine


Gözlerin kalp agrisi
Sözlerin ask sancisi
Hangisi önce acidi hangisi kirik kaldi

Yagmurum ol sulansin gözlerim
Her damlada tassin nehirlerim
Hic gitme hep kal isterim
Okyanus olsun yüregim yüregim

Bir an icin ümitlendim
Belki benim olursun diye
Yalan aski kabullendim
Yalan olsanda gel yine...

Bir an icin ümitlendim
Belki beni seversin diye
Yalan aska gögüs gerdim
Rüzgarim ol es yine

23 Ocak 2010 Cumartesi

Doğa İçin Çal Divane Aşık Gibi


Doğa İçin Çal, bir agaclar.net projesidir.

Dünya'nın hali ortada. Yerküresiyle, atmosferiyle tehlike sinyalleri verip duruyor.

Küresel iklim değişikliği bir dert; seller, taşkınlar, buzulların erimesi, kıyıların denizler tarafından yutulması ihtimali, kuraklık...

Beslenme başka bir dert; besin bulanlar için GDO'lu ürünler, denetimsiz tarımsal ilaçlama, sakıncalı katkı maddeleri... Bulamayanların sorunu karmaşık değil: Sadece açlık! Enerji savaşları, temiz su savaşları... Yani gidişat iyi değil.

En güçlü ya da yoksul olanların büyük çoğunluğu, kendi küçük ya da büyük çıkarını esas alarak, kendini dünyanın merkezine koyarak yaşıyor. Herkesin mazareti var!

Çok şey sadece günü kurtarmaya yönelik.. Doğayı yok sayarak yapılan her şey, geleceğimizi biraz daha belirsizleştiriyor. Komik olan, korunmak doğanın umurunda bile değil. O nasıl olsa, öyle ya da böyle var olacak... Vay bizim halimize...

İklim değişiklikleri, seller, taşkınlar, bunlar dünya kabuk bağladığından bu yana hep var ama son yüz yılın grafikleri öncekilerle benzerlik göstermiyor, kendi elimizle yaptıklarımızın, bu kötü gidişe direkt etkisi var. Önceleri düşe kalka yaşıyorduk, artık kıçımızın üstünde hızla kaymaya başladık. İşin bilimiyle uğraşan herkes bu konuda hem fikir. Çevreci hareketler, bu gidişi durdurulması gerektiğini herkese anlatmaya çalışıyor.

Agaclar.net olarak başından beri işin neresinden tutacağımıza bakıp durduk. Yaptığımız her şeyde bu amacın izi var. Daha neler yapabiliriz?

Doğa sorunlarının evrenselliği, doğanın insanlara mekan ve kaynak oluşuyla, müziğin evrenselliği ve insanların ortak dili oluşu arasındaki bağ, projenin çıkış noktası oldu.

Müzik; yaygın, eneji dolu, durdurup kendini dinleten ya da arka plana geçip çaktırmadan varolan...
Seçtiğimiz parça: "Divane Aşık Gibi" Bilmeyen yok, sevmeyen yok...

Dünyanın çivisini çıkaranlar kadar, bunu seyretmekle yetinenler de benzer biçimde sorumluysa, çözümler bulmak ve uygulamak zorundaysak, her vesile ile hatırlamalı, hatırlatmalıyız.... Hem değişim gerektiğini bilip, hem "Şöyle yap, böyle yap" laflarını dinlemediğimize göre, "ne yapmalıyım" diye düşünmek gerektiğini her dinlediğinde hatırlatan bir müzik işe yarar mı? En azından konunun farkında olanlar için, arka planda fazladan bir vicdan azabı durumu yaratır mı?

"Birlikten kuvvet doğar" mı? Tek tek düşündüğümüz, anlatmaya çalıştıklarımız, hep birlikte, bir ucundan tutarak ortaya konduğunda verdiği enerji artar mı?

Agaclar.net'ten Fırat Çavaş, doğdukları iller farklı, yaşadıkları mekanlar farklı, zevkleri, yaşama bakış açıları farklı 45 müzisyeni, varolan gerçekleri bir kez daha hatırlatmak için bir araya getirdi: Doğa için çal!

"Divane Aşık Gibi" yollarda dolaşmaktan başka, hem mecazda hem de fikirde "Sen yağmur ol, ben bulut, Maçka'da buluşalım" diyoruz.

Yeni başladık, devam edeceğiz...

Sizi de bekleriz!

22 Ocak 2010 Cuma

Onur Koç CanDamarımsın Dinle


Senden önce öylesine
Nefes almış bu beden
Seni beklemişim ben bir ömür boyu
Meğerse hiç bilmeden

En büyük aşkımdın belki ama
En büyük korkumdun biryandan da
Ya bir gün biterse bu aşk diye
Ağlıyorum hergece

Ben senin kalbinde hayat buldum
Sen alın yazım ilk baharımsın
Yokluğun sanki kıyamet gibi
SEvgilim sen benim CANDAMARIMSIN



Haydut Kendin Ol Yeter Deniz Yıldızı


zamansızlık var ya aslında kalsan,
sandığından bile kolay
yürürsün sen hiç durmadan,
kendin olsan yeter
anlık olay olanlar oldu,
geri sarma düşünüp çok kendini yorma zaman akar, döner dünya yolculuğun tek başına kendin ol yeter sen beni bulunca aşkımızı arama
seni yorunca anlamı olmaz
sorular kadar cevabı olmaz sorular
zarar belli ki bir an düşünmeden
vurdun canını canıma
bizim o an kendini bilmez
kimseyi görmez uçsuz bucaksız
bir zaman olanlar oldu, geri sarma
düşünüp çok kendini yorma zaman akar,
döner dünya yolculuğun tek başına
kendin ol yeter sen beni bulunca aşkımızı
arama seni yorunca anlamı olmaz
sorular kadar cevabı olmaz sorular zarar

21 Ocak 2010 Perşembe

Volkan Konak Garda Yara Yaralıyız dinle

gökten bir yıldız kaydı
karadenize düştü
aman aman gardaş yara yaralıyım
onu sevenlerinin yürekleri tutuştu
susun kuşlar susun kara karalıyım
aman aman gardaş yara yaralıyım
bu amansız hastalık tatlı canını aldı
aman aman gardaş yara yaralıyım
kemençesi duvarda,gitarı nerde kaldı
susun kuşlar susun kara karalıyım
aman aman gardaş yara yaralıyım
kalsın dağların karı
kervanım yürüyecek
aman aman gardaş yara yaralıyım
o güzelim saçları toprakta çürüyecek
susun kuşlar susun kara karalıyım
aman aman gardaş yara yaralıyım
gene geldi yaz başı
şenlenir yüksek dağlar
aman aman gardaş yara yaralıyım
demedi mi azrail bak sevgilisi ağlar
susun kuşlar susun kara karalıyım
aman aman gardaş yara yaralıyım...

Mustafa Ceceli Hastalıkta Sağlıkta Dinle

Şu hercai hayata bir kere geldik
Yedik içtik doyduk kalktık hesabı birlikte verdik
Sinsi hayat ihtirası bana hiç uğramadı
Dünya malı zenginin olsun sen benim kadınım

Seni hastalığımda sağlığımda da yanımda görmeliyim
Güneşin doğduğunu da battığını da senle izlemeliyim
Yanabilir saltanatlar olsun yeniden yaparız
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yanyanayız