23 Şubat 2013 Cumartesi

Adın Melek Olsun

Adın Melek Olsun...

Üç beş saniye gördüm gül cemalini
Parlak bir ekranda
Işıltılı ve mutlu bir anda yakalanmış
Üç beş kare fotoğraf

Yüzlerce cümleden bu dört satır çıktı
Karmakarışık cümleler
Adın yok, soyadın hiç yok
Aklımda kalan tek şey melek gibi gülüşün
O yüzden adın MELEK olsun..

Hakkında hiçbir şey bilmeden,
Hangi çiçeği, hangi yemeği,
Hangi yemeği, hangi rengi sevdiğini bilmeden
Hayalimde sevdim seni MELEK..

Kader bizi karşılaştırırsa ve bir gün olur da tanışırsak
Bir de adın MELEK ise, değmeyin keyfime..
Adın Melek olmasa da önemli değil,
Ben seni "melek yüzlüm" diye seveceğim
Sen bu şiirden habersiz..

Kaderinsen, Nasibim isen Allah'ın izniyle
Karşılaşırız elbet bir gün, tanışır muhabbet ederiz.
Ben senin gözlerinde bir ışık ararken
Sen belkide kim bu diyeceksin, neden niçin niye..

Kalbimin atışını kontrol edebilirsem eğer
Ve tabii ki sende istersen
Yaşadığım her şeyi tek tek anlatırım sana
Bıkmadan usanmadan adını bilmediği melek yüzlüm..


15 Şubat 2013 Cuma

Artık Gidiyorsun Ya Bu Şehirden

Artık Gidiyorsun Bu Şehirden..

Vakit geldi yol göründü artık
Zaman tükendi, söylenecekler söylendi
Bu şehir artık sensiz, ben sensiz
Caddeler sokaklar sensiz..

Her şey yerinde kalacak mı sanıyorsun sen gidince
Köşedeki çay ocağı, yada meydandaki kafe
Ya da parkın önünde ki simitçi
Peki ya ben, beni bulabilecek misin bıraktığın yerde

Bu şehirden uzaklaşınca daha mı kolay olacak herşey
Göz görmeyince gönül katlanacak mı
Gece gözlerini kapattığında hiç mi aklına gelmeyecek
Anılar, yaşanalar ve körfezdeki martılar..

Bu şehirde sensiz yine hayat devam edecek
Her sabah işi olan işine gidecek
Cami önündeki güvercinler atılan yemlere koşacak
Bense onlara bakıp seni hatırlayacağım.

Çok uzaklardan gelmeni bekledim günlerce
Geldin ve gidiyorsun daha dün gibi
Belki bir adım kalmıştı ipi göğüslemeye
Ama gücüm yoktu inan.