Birbirlerini çok seven iki genç Hayatlarındaki en önemli adımlarıatmaya başladıkları günlerdeydiler Onlar için adete dünya kendilerinin etrafında dönüyordu Hiç bu kadar mutlu değillerdi ikiside Bir dakikalarını bile ayrı geçirmiyorlardı Ömür boyu sürecek mutluluğa adımlarını atmak üzereydiler HErşey mükemmel gidiyordu hayat gerçek yüzünü göstermeye başlamıştı Genç kız nişanlısının son günlerdeki soğukluğunu farketmişti Ama birtürlü neyin var deme cesaretini bulamamıştı. Asla ayrılmayacaklarını düşünüyordu. Gün geçtikçe bu soğukluk artmaya başladı
Düğüne bir hafta kala kızın nişanlısı aradı. Üzgün bir sesi vardı Şu cümleler döküldü: "ben uzun uzun düşündüm bu evvlilik için hazır değilim" Bu evlilik işini uzun bir süre kenara bırakalım. Yarın saat 15:00 da ilk buşluştuğumuz yere gel yüzünü al kendine iyi bak görüşürüz diyebildi.
İşte asıl hikaye burada başladı...
Ertesi gün söylenilen yerde herkes bekliyordu. Genç adam damatlığını giymiş ve heyecanla süpriz yapmayı bekliyordu. Saatler geçmesine rağmen genç kız gelmemiştir. Koşarak kızın evine gitti ve uzun süre kapıyı çaldı. Açan olmayınca kapıyı kırarak genç kızın odasına gitti.
Bembeyaz gelinliğiyle genç kız kendini asmıştı. Yatağının üzerinde düüğün davetiyesi ve bir not." dayanamadım sevdiğim bu acıyla yaşayamazdım yüzük sende kalsın ben gidiyorum sana ömür boyu mutluluklar. Seni seviyorum ve hep seveceğim."
Gözleri yaşlı gencin ağzından çıkan tek cümle" Sadece ŞAKAYDI ne olur ÖLME SEVGİLİM..."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder