Bir 10 Kasım'ı daha geride bıraktık. Medya ve sosyal medyada bu gün çok farklı noktalardan ele alındı. Bazı illerde krizlere sebep oldu. Benim içinde bir bilgilenme günü olarak geçti. İzlediğim bir televizyon kanalında araştırmacı yazarın anlattıkları dikkatimi çekti. 10 Kasım 1938 günü Atatürk'ün vefatından sonra üç-dört gün naaşı Dolmabahçe Sarayında ziyarete açılmış. Ziyaretin son günü son saatlerde bir izdiham yaşanıyor ve 11 vatandaşımız hayatını kaybediyor. Ölümünün üzerinden 80 yıl geçmesine rağmen bu bilgiyi şimdi öğreniyor olmam benim için üzücü. Atamıza gösterilen önemin bir göstergesi, ama tabiki o üzücü olay keşke yaşanmasaydı. Gelelim günümüze;
Konyada törenlere İstiklal Marşı geç çalındı erken başladı meselesinden Vali tüm yetkililerin görevinden alınması talimatını verdi. Sosyal medyada çok az bir kesim VALİ'yi haklı bulurken LİYAKAT meselesi tekrar gündeme geldi.
Yine sosyal medyada 3 Dakikalık bir video paylaşıldı. Görüntülerin İsrail'de olduğu, sebebi ne olduğu bilinmeyen bir siren sesiyle herkesin olduğu yerde saydı duruşuna geçtiği ve saat 09:05'de Atamıza gösterilen saydınında bir kesimi taklit etmek olarak algılatılmaya çalışılması çalışmaları.
Yıllıdar beri söylenen "Olmasaydı Olmazdık" cümlesinin Efendimiz için söylenen söz olup yanlış yerde kullanıldığının ima edilmesi ve birkaç gün önce Atatürk'ün resmi kayıtlardan mal varlığının beyan edilerek ve o dönemin koşulları ile kıyaslanarak çeşitli yorumlar yapılması vs..
Şu bir gerçek. Söz konusu bizim vatanımız. Jeopolitik olarak çok kritik bir yerde olan ÜLKEMİZ'i buyruk altına almak isteyen bir çok düşmanımız var. Düşman sadece elinde silah, roketatar, bomba olan kişi olarak düşünmeyin. Bizi ayrıştırmak, kutuplaştırmak ve bir kıvılcımla birbirimize düşürmek isteyen 100-200 yıllık planlarını uygulamada kararlı düşmanlar. Bizim hep bu geniş çerçeveden bakarak üstümüze oynanan oyunları görmemiz lazım.
Buradan bir kez daha Atatürk'ü Nimmet ve Vefa Ruhunun şad olması dilekleriyle sözlerimi birtmek istiyorun
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder